3.10.2013

3


3

Önce Mahir’i çıkardı kafesten. Öptü uzun uzun kenesetinden, okşadı ve açık pencereden özgürlüğe salıverdi. Gözden kaybolana kadar izledi ardından. Sonra da İbo’yu aldı usulca. Zamansız tüy dökümüne girmişti nedense, üşüyebileceği geçti aklından ama alnını defalarca öptükten sonra onu da bıraktı. İbo, Mahir’ in aksine karşı binanın çatısına kondu önce. Minicik kafasını sağa sola çevirdi. Sanki hangi yöne gideceğine karar verememiş gibiydi. Bir süre sonra, ne sağa ne sola, Mahir gibi gökyüzüne doğru kanat çırpmaya başladı. Onu da gözden kaybolana kadar izledi.


Pencereyi kapattı ve saate baktı, yirmi bir dakikası daha vardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.