Taze börülcenin bile ağlattığı günlerdi. Kendisine saklanmış
yağmuru bekliyordu. Öyle kırkikindileri değil. Sağanak, soluksuz, soluğu
kesilene kadar yağmalıydı. Bilmediği sokaklara itmeliydi omuzlarından,
düşmeliydi. Dizleri kanamalıydı. Kan yağmur sularını ikiye bölmeliydi. Bir
taraf şelale olup göle dökülmeli, diğer taraf denize koşmalıydı nehir olup. Yırtılan
eteklerinden utanmalıydı. Ağladığı anlaşılmasın diye göğe bakmalıydı.
Gözyağmurlarında boğulmalıydı.
Fotoğraf: Ümran Düşünsel
Şimşeğin çakmasıyla tutunacak dal ararken gördü..
Martı!
Balkonun demirine tünemiş. Deniz uzak, çöp yok! Tek ayak
üstünde cezalı.
Değilmiş. Sağ bacağı ek yerinden kopmuş. Yeni kopmuş. Başını
sağa yatırdı gözünü kırpmadan. Kanadı cepten kurtulmuş boş elbise kolu gibi
boşluğa sarkıverdi.
ilk evvel doyurmak geldi aklına kendine gelsin sonra yarasıyla ilgilenirdi
nazlıcanın ilaçları olacaktı nereye koymuştu onları ne yerdi simit yerken
görmüştü ama evde simit yoktu ki ekmek evet ekmek ıslatıp vermeliydi kapıyı
aralasa içeri girer miydi bacağı yok
nasıl uyuyacak önce kapıyı aralamalıydı
ihsanın evvelsi gün getirdiği balık geldi aklına buzluktaydı eritmek
gerekiyordu
Şimşek çaktı irkildiler.
Başını kırık kanadının altına sokmayı başaramayınca vazgeçip
dimdik, tek ayak üstünde uykuya dalmasını izledi.
Eşiğin dışından martının, içinden de kendi yemek artıklarını
topladı usulca.
“Kanaması yoksa elleme sen, yarın bana getir, ne gerekiyorsa
yaparız,” demişti Nazlıcan’ın veterineri. Nazlıcan ameliyattan on bir gün sonra
ölmüştü. Martı ölmesindi…
Yeniden mindere bağdaş kurup izlemeye başladı. Şimşek
çakacak, uyanacak diye ödü kopuyordu. “Adın Şehriyar olsun senin martıcık,”
dedi . “Masalım yok ama hikayelerimi anlatırım sana. Dişiysen Şehrazat derim.
Yine hikayelerimi anlatırım.”
Nefessiz bir cümle gibi, bir yudum su gibi birkerede içer gibi... Arkası nerde, ne dedi martı duyunca masalsızlığı? Razı geldi mi hikayeye diyesi gelr gibi insanın...
YanıtlaSilKarınca
Yok razı gelmedi. "Hikâyelerimizi unutalım kendi masalımızı kendimiz yazalım," dedi. Kapının eşiği masalın başlangıcıydı. Küldü!
YanıtlaSil