3
Önce Mahir’i çıkardı kafesten. Öptü uzun uzun kenesetinden,
okşadı ve açık pencereden özgürlüğe salıverdi. Gözden kaybolana kadar izledi
ardından. Sonra da İbo’yu aldı usulca. Zamansız tüy dökümüne girmişti nedense,
üşüyebileceği geçti aklından ama alnını defalarca öptükten sonra onu da
bıraktı. İbo, Mahir’ in aksine karşı binanın çatısına kondu önce. Minicik
kafasını sağa sola çevirdi. Sanki hangi yöne gideceğine karar verememiş
gibiydi. Bir süre sonra, ne sağa ne sola, Mahir gibi gökyüzüne doğru kanat
çırpmaya başladı. Onu da gözden kaybolana kadar izledi.
Pencereyi kapattı ve saate baktı, yirmi bir dakikası daha
vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.